24 Ekim 2010 Pazar

Kitap sobesi

Daha kimseciklere blogumdan bahsetmeye cesaretim yokken, "Ay yapabilir miyim, yapamaz miyim?" derken, ben kesin sallarim bu isi, post yazmam kalir biryerlerde bu blog ......kaygilari yasarken Basak beni sobeleyince pek bi blogger hissettim kendimi :)

Eh Basak sobelemis madem yazmam lazim dimi ama.

Su anda 17 aylik olan Ece, dogdugundan beri "aman ilerde kitap sevsin, simdiden alissin, agac yasken egilir" mantigi ile bircogumuzunki gibi bezden mezden eline kitap tutusturulmus bir bebe. Ilk baslarda her ne kadar dis kasiyici olarak kullanmis olsa da sonradan kitaplarin bakilmak icin oldugunu anladi. Eh biraz kitap heba ettik ama olsun :)

Biz daha hikaye kitaplarina pek gecemedik. Bir heves Tubitak yayinlarindan Ruzgarli Bir Gun, Yuvada, Doktorda, vs... almis olsam da nedense bunlar Ece'nin bir turlu ilgisini cekmedi. Ilk sayfayi bile zar zor tamamlayabiliyoruz. Hemen eline alip sayfa karistirmaya calisiyor. Tabi bu hikaye kitaplari mukavva kitaplara benzemiyor ve hemencecik yipraniyor. Ben istiyorum ki Ece yanima otursun, ben okuyayim, ona resimleri gostereyim, o "bu?, bu?" diye sorsun. Ama anladim ki daha biraz erken bu is bizim icin. Ben de ne yapayim? Bu seriyi toplayip yukaridaki kitap rafimiza koydum. Bir sure sonra tekrar ortaliga cikarmayi planliyorum.

Ozellikle getirip getirip okuttugu tek bir hikaye kitabi var , o da " Yaramaz Fildo" . Boncuk Gozler serisinden bir kitap. Bir arkadasimin, kizi buyudugu icin bize verdigi kitaplardan. Boncuk Gozler serisinin ozelligi, her kitabin kahramaninin gozlerinin fildir fildir oynayan yapistirma gozlerden olmasi. Biz Ece'nin kitabi bu kadar sevmesinin sebebini bu gozler diye tahmin edip serinin 1. kitabini da aldik. Ama yok, o kesinlikle bu kadar ilgi cekmedi. Zaten sonradan Ece Fildo'nun gozlerini oyup, onu korku filmi kahramani haline getirince de iyice anlamis olduk ki; hikmet fildir fildir oynayan gozlerde degilmis :) Ece Fildo'nun hop hop ziplamasini sevmis.

Bunun disinda Ece'nin en cok ilgisini ceken kitaplar :
  • Hani su kalin mukavva , resimli sozcuk kitaplari var ya onlar favorimiz. Bizdekiler; Ilk Sozcuk Kitabim ve Ilk 100 sozcuk. Defalarca "Bu?, Bu?" diye sora sora bakiyoruz kitaplara.
  • Sonra bir de Ce-eeeee serisi var : Ce-eeeee!Uyku Zamani , Ce-eeeee! Haydi Beni Bul , Ce-eeee Banyo Zamani. Kulakciklari acip acip bikmadan usanmadan ce-eee yapiyoruz.
  • Bir tane de sesli kitabimiz var; Pitircik Sekilleri Ogreniyor. Gordugu yerde mutlaka dugmesine basiyor. Gerci icindeki yazilari hic okumadik su ana kadar, Ece daha cok kitabin caldigi sarkilarla ilgileniyor. Bu kitap sayesinde "Yaramaz Yumurcak" ve "Arap Kizi" sarkilarinin melodilerini mirildaniyor, sozlerini de benzetmeye calisiyor.
  • Yine Olcay ablamizin buyudugu icin verdigi kitaplardan Vucudum ve Orman Hayvanlari en sevdiklerimizden.
Bizim kitapligimiz simdilik bu kadar, Ece biraz daha buyudugunde insallah "Sunlari severek okuyoruz." diyebilecegimiz kitap postlarimiz olur.

Soru: Sobelendikten sonra sobelemek racondan midir? Deneyimli blogcular bi el ativerin su acemi blogcunun sorusuna bakiyim? :))

20 Ekim 2010 Çarşamba

Is basa dusunce... Ve Pirasali Ispanakli Muffin Tarifi

Annemin burda olmasindan cesaret alip yazlik kislik degistirmek icin hurclari asagi indirdim ve pazardan biiiir suru alisveris yaptim. Tursuluk malzemeler, sebzeler, vs.... Ama aksaminda annem yengesinin vefat haberini alinca cenazeye katilmak icin acilen Adapazari'nin yolunu tuttu.

Hal boyle olunca is basa dustu ve icimdeki hamarat evkadini ortaya cikti. Once yazlik kislik degistirildi. -Yaz basinda verilecek o kadar sey ayirmistim ki ilk defa bu yazlik kislik degisiminde verecek pek esya bulamadim. Demek ki bu yaz tutumlu davranip ivir zivir almamisim. Aferin bana!-

Ece uyuduktan sonra mutfaga gecildi. Aksamdan haslanan pancarlar tursu yapildi. Kabak tatlisi ocaga koyuldu. Boool camurlu ispanaklar sayamadigim kadar su yikandi. Pirasali-Ispanakli- Misir unlu muffin alelacele yapilip firina atildi. Cay demlendi. Mutfak toparlandi.

Pisen muffinleri ve cayimi alip Nurturia basina oturmam 5 dk. olmustu ki Ece uyandi. Eh napalim hem hamaratlik hem keyif birarada olmuyormus. Keyfi yarinki ogle uykusuna kadar erteledik bu durumda.

Bahsi gecen muffinler sebze yemeyen cocuklara sebze yedirmek icin birebir. Hem icinde misir unu da var. Denemek isteyenler icin buyrunuz tarifi:

Pirasali Ispanakli Muffin
1/2 cay bardagi sivi yag
2-3 Pirasa
Buyukce bir kase dogranmis ispanak
Ceyrek demet maydonoz
Ceyrek demet taze nane (yoksa kuru nane de olabilir, ben balkonda yetistirdigim icin her daim taze nane kullanma luksune sahibim :))
1 su bardagi misir unu
1 su bardagi un
2 yumurta
1/2 su bardagi sut
1 paket kabartma tozu
tuz
istege gore
karabiber
pul biber

Pirasalar ince ince kiyilip siviyagda kavrulur, pembelesince ince kiyilmis ispanaklar da eklenip 2 dakika daha kavrulur. Soguduktan sonra derin bir kaba alinir. Uzerine misir unu, un, kabartma tozu, yumurta,..... ve diger malzemeler eklenip kasik yardimi ile karistirilir. Karisim kek hamurundan biraz daha koyu kasikla alinabilecek kivamda olmalidir. Birer kasik kadar muffin kaplarina koyulup 170 C'de isitilmis firinda uzerleri kizarana kadar pisirilir.(20-25 dk. civarinda)
Afiyet olsun

Not:
  1. pirasa ve sipanak yerine farkli sebzeler de kullanilabilir. Orn.: Rendelenmis kavrulmus havuc, kavrulmus pazi, az haslanmis brokoli,..... gibi
  2. Karisimin icine sebzelere ilave olarak peynir de eklenebilir.


Kabak tatlisi yapmadan ayridigim bir dilim kabak ile de Ece'ye balkabagi corbasi uydurdum. Pek guzel oldu, ben de goturdum bir kase.

Kabak corbasi:
1 dilim balkabagi
1 sogan
2 yemek kasigi un
2 lt. su
1 cay bardagi sut (istege gore daha fazlasi da olabilir, ben Ece'nin gaz sorunu yuzunden daha fazlasina cesaret edemedim)

Soganlar yemeklik dogranir ve yagda biraz kavrulur. Balkabaklari 1 cm. buyuklugunde kup kup dogranir (blenderdan gecirmeyecekseniz rendelenebilir) ve soganlara ilave edilir. Kisa sure birlikte kavrulduktan sonra uzerine su ilave edilip kaynamaya birakilir. 1 kasede sut ve un topaklar gidene kadar karistirilir. Su kaynadiktan sonra sut+un karisimi sicak su ile ilistirarak ilave edilir. Kaynayana kadar karistirilir. Kaynadiktan sonra alti kisilip birkac dakika daha pisirilir. (ben kabaklari buyuk attigim icin blenderdan gecirdim, rendelerseniz bu hali ile servise hazirdir)
Afiyet olsun.




3 Ekim 2010 Pazar

Victor(ia) Levi'de harika bir gece...

Moda Victor Levi'de bulustuk, gulduk, eglendik, dedikodu yaptik, ictik, guzellestik :)
Birbirinden tatli , hossohbet Nurturia annesi ile super bir gece gecirdik.
Ece dogdugundan beri yalniz disari ciktigim cok azdir. Gece yalniz disari ciktigim da ikidir. Ilki de yine Nurturia anneleri ile Mayis ayinda olmustu. Insan bebegi ile ne kadar muhtesem zaman gecirirse gecirsin arada bir kendi kendine olmak istiyor. Birakin disari cikmayi ozlemeyi yalniz araba kullanmayi, arabada yuksek sesle muzik dinlemeyi, trafik sıkıstıgında "eyvah simdi aglar mi?" stresi yasamadan sadece trafik stresi yasamayi bile ozlemisim. Insanin arada bir cocuktan onceki hayatina kacamak yapmasi gerekiyormus, bu insani yeniliyormus. Bu tarz kacamaklari daha sık yapmak umidi ile....

Not 1: Gecenin sonunda kahkahadan karnimizin agrimasina sebep olan Tugce'ye ayri bir tesekkuru borc bilirim :).......
Not 2: Victoria, Aysegul'un Victor Levi'de Nurturia demek istemesi uzerine cikmis melez bir sozcuktur. Kullanim hakki kendisine aittir :)