17 Mart 2012 Cumartesi

Ek Gida ile ilgili benim soyleyeceklerim

Uzunnnn zamandir yazmamistim.
Bu yaziyi ek gida'ya gecis yapan anneler icin Nurturia'da yazmistim. Hazir elimde boyle bir yazi varken bloguma neden koymuyorum dedim :)



Ek gida Mevzusu hassa bir mevzu. Bircok yaklasim var. Kimi erkenden birseyler tattirmayi uygun buluyor, kimi alabildigi kadar anne sutu alsin nasil olsa zamani gelince ve omru boyunca bu gidalardan yiyecek diyor. Ben acele etmeyenlerdenim. 6 ayi doldurduktan sonra ek gidaya gectik.

Ece'nin 6 aya kadar olanki beslenmesi su sekildeydi:

Ece basindan beri anne sutune ilave mama takviyesi de aldi.
0-4 ay arasi gunde 2 kez. 4. ay kontrolunde kilo alimi eskisi kadar iyi olmadigi icin 4-6 ay arasi gunde 3 kez seklinde idi.
5. ay kontrolunde doktorumuz kilo kontrolunden once ' kilosuna bakalim, eger iyi degilse kasik mamasina geceriz demisti' ama kilo alimi iyi oldugu icin 6. aya kadar anne sutu ve mama ile devam ettik.
6. ayi doldurunca sebze corbasi, meyve ve tahil karisimi kasik mamasina gectik. Ama bizde normalden farkli olan: Ece'nin sut urunleri alerjisi oldugu icin yogurda baslamadik. Yogurt en kolay tolere edilebilen ek gida aslinda. Hatta genelde ilk yogurt ile bile baslatabiliyorlar.


ek gida meselesindeki cok dikkat ettigim onemli birkac puf nokta:
  • Bir yasina kadar bebege ozel yemek yapip onlari yedirmek. Buyukler, etraftakiler pek merakli olurlar birseyler tattirmaya. Ben tavrimi bastan koydum.. Bu cocuga kendi yemekleri disinda hicbirsey verilmeyecek dedim. Disari gezmeye veya misafirlige giderken yanimda hep onu yemegi oldu. Cignemeyi ogrendikten/ disleri ciktiktan sonra da kendim atistirmaliklar yaptim ona uygun. Onlari da mutlaka yaninda bulundurdum ki hickimse eline biseyler vermeye kalkamasin.
  • Her gidayi once vucudun reaksiyonunu olcmek icin cok kucuk miktarda baslayip, her gun arttirarak devam etmek.
  • Sebze corbalarinda blender kullanmamak. Ilk once ince suzgec, sonra kalin suzgec, sonra patates ezicisi ile putur kivamini arttirmak
  • Bir yasindan once alerjen gidalardan kesinlikle vermemek. Aklima ilk gelenler cilek, bal (ben 1,5 yasinda verdim, daha oncesinde hicbirsey kaybetmis sayilmaz), kivi, ceviz, badem, findik fistik, yumurtanin beyazi, inek sutu
  • Bir yasindan once seker ve tuz kullanmamak. Hatta daha sonrasi icin de minimumda kullanmak en iyisi. Bir yasindan sonra da kendi yemeklerimizi az tuzlu yapmaya basladim. Eceye o sekilde veriyorum. Biz istersek tuz ilave ediyoruz. Sekerli seyleri mumkun oldugunca vermemeye calisiyorum. Dogal seker olarak adlandirilan meyve, bal ve pekmezi de gunduz saatlerinde vererek enerji olarak yakilmasi icin ugrasiyorum. Zira son zamanlarda Canan Efendigil Karatay'in kitabini okuyorum ve dogal sekerlerin de aslinda glikoz denen sofra sekerinden pek farkli olmadigini ve hatta fruktozun (meyve sekeri) karaciger yaglanmasina sebep oldugunu soyluyor. Aksam saatlerinde alinan sekerin yakilamayacagi ve fruktozun karacigerde kalacagini soyluyor. Aksam yemeklerinden sonra yenen meyve fasli bizim evde kalkmis durumda artik.



----------------------------

Kahvalti:
  • Aksamdan sicak suya koyulan tuzu cikmis ve zari soyulmus 2 adet siyah zeytin
  • (Biz bunu sut alerjisi sebebi ile yapamiyorduk tabi ) Aksamdan suya koyulmus tuzu cikartilmis beyaz peynir (bebekler daha kolay yiyebiliyor diye labne kullananlar var fakat arastirmalarim sonucu ogrendim ki peynirin en dogal hali formu en bozulmamis olan beyaz peynir, formu bozulan her turlu gidanin icindeki katki maddesi orani artar )
  • 7. Aydan itibaren yumurta sarisi
  • 1 tatli kasigi pekmez
  • Bir ekmek ici (degisiklik olsun diye kendi yaptiginiz pekmezli kurabiye de olabilir kimi zaman)
  • Ilk baslandiginda kivamini daha yenilebilir hale getirmek icin anne sutu veya formul sut
Tabi ilk basladigimizda bunlarin hepsini bir anda karistirip vermiyoruz. Alerji ihtimaline karsi hepsini bir cay kasigi buyuklugunde baslayip hergun arttirarak istenilen olcuye geliyoruz.

Pekmezli kurabiyenin Tarifi:

- 170 derece fırında, 15 dakika pişirin. Üstleri pembeleşince tamamdır. Biraz fazla kalsa kavruluyveriyor, dikkat edin...
- Kalıpla kesin
- Malzemeleri karıştırın, yoğurun, ve merdaneyle serçe parmak kalınlığında açın.

(1 yasindan sonra doktor cevize izin verdikten sonra)1 bardak çekilmiş ceviz
1 yumurta sarısı
1 çay bardağı üzüm pekmezi
10 (tepeleme) yemek kaşığı un (ben organik tam bugday unu kullaniyorum)
Bebek buydukce bu icerik farkli formlarda verilebilir. Ornegin 8-9 aylik bir bebek peynir, yumurta sarisi, cesitli sebzeler, ekmek ici… nden olusmus bir bebek omleti yiyebilir.


----------------

Ara ogun: besinlerin tadina ayri ayri varilmasi taraftari oldugum icin meyve yogurdu birbirine karistirma fikrini pek sevmiyorum. Sabah ara ogununde meyve, ogleden sonra ara ogununde yogurt vermek uygun gibi geliyor (yine sut alerjisi sebebi ile yogurt veremedik biz onun yerine emziriyordum ya da mama veriyordum)


Meyveler mutlaka cam rendede yapilmali. Mevsimine gore Elma, armut, muz, seftali….. (bizim bu aylarimiz kisa denk geldigi icin elma ve armut ile basladik. Yine her besinde oldugu gibi azar azar basliyoruz ve hergun arttirarak istenilen miktara ulasiyoruz. Ornegin: elma ile basliyorsak ilk gun 1/4 elma, ikinci gun 1/2 elma, ucuncu gun tam elma. Dorduncu gun 1/4 armut,.… Seklinde devam ediyor. Tum meyveler sirayla denendikten sonra ister karistirarak ister her gun baska meyve verilerek devam edilebilir.


Yogurdu cok guvendigim; sutleri el degmeden sagilan, ahir havasi ile temas etmeyen, daha once kullanilmamis tek kullanimlik bidonlara dolduran bir sutcuden aliyorum. Her hafta 5 lt. sutu kaynatip mayaliyorum.
(Daha onceden acik sutlerin guvenilirligi konusunda suphelerim vardi fakat cocuk doktoru teyzem son kongrelerde kesinlikle acik sute gecilmesi yonunde konusmalar oldugunu soyledi. Hayvandan gecmesinden korkulan hastaliklar 5-10 dk. Kisik ateste kaynatilarak engellenebiliyormus. Uzun kaynatmada sutun besin degerinin azalacagi konusunda korkular var. Sutten almamiz gereken kalsiyum ve proteindir. kaynatma ile de kalsiyum ve protein olmez. Iciniz rahat olsun)
-----------------
Ogle yemegi:
Sebze corbasi/puresi:
Sebze corbasina ilk olarak patates, kabak, havuc ve brokoli ile basladik. (tabi yine her gun bir sebze ekleyerek alistiriyoruz).
Bir sure sonra kucuk bir parca sogan ve sarimsak ilave edilebilir.
Sebzelere alistiktan sonra her gun yeni bir tahil eklenebilir. Sira ile 1 cay kasigi (bu olcu sadece bir gunluk icin, sebze corbasi pisirildigi gunden sonra 2 gun daha yedirilebilir) pirinc, bulgur, kirmizi mercimek (daha sonra bu yesil mercimekle donusumlu kullanilabilir), bugday…..


Bunlara alistiktan sonra da kusbasi buyuklugunde kiyma (yagsiz bir parca eti rondodan gecirip kiymayi kendimizin yapmamizi onermisti doktorumuz. Ben bir parca eti kiyma yapip buz kaliplarinda donduruyordum. Birer birer atiyordum corbanin icine)


Corbayi pisirip ezdikten sonra 1-2 cay kasigi cig zeytinyagi. Tatlandirmak icin nane, kimyon,kekik kullanilabilir. Kimyon gaz yapmasini da engeller


Yasakli sebzeler: patlican, ispanak, bamya, bakla. Patlican: hicbir besin degeri yok ve icinde nikotin var , bu yuzden hic yemese olur. Ece su ana kadar bir kere karniyarik yedi o da patlicandan cok icindeki kiymasini. ispanak: cok lifli oldugu icin bagirsaklari zorluyor. Bamya: sebebini hatirlamiyorum ama ben 1,5 yasinda vermistim ilk. bakla: icinde barindirdigi bir madde bazi kisilerde emilemiyor ve karaciger yetmezligine sebep olabiliyor, bu riske girmemek icin.

7 ay civarinda domates, biber (ben kirmizi biberi butun atip haslandiktan sonra kabugunu soyuyordum), balkabagi gibi sebzeler kullanilabilir.


Ispanagi 8. Ayda sebze corbalarina katmaya basladik.





-------------


7. Ya da 8. Ayda (tam hatirlamiyorum)doktorumuz bize ogle ogunu icin soyle bir donusum listesi vermisti:
Haftada 2 gun sebze corbasi
Haftada 1 gun mercimek corbasi (bir corba kasigi kirmizi mercimek, 1 tatli kasigi pirinc, bulgur, minik bir parca sogan, sarimsak) ustune kimyon. Bir de buna icindeki demir orani yuksek diye kusbasi buyuklugunde tavuk cigeri koyduruyordu.
Haftada 1 gun yogurt corbasi (biz alerji sebebi ile bunu yapamiyorduk)
Haftada 1 gun tarhana corbasi, arada besleyici olsun diye sogan, biber, domates koyup sonunda rondodan gecirebilirsin (yine alerji sebebi ile yapamiyorduk)
Haftada 1 gun haslama et ile pirinc lapasi. Ezilip onu yiyebilecegi kivamda olmali tabi
Haftada 1 gun etli biber/ kabak dolmasi. ici: Corbadaki gibi yagsiz kiyma, kucuk bir parca sogan rendesi, domates, nane, kimyon, pirinc. Guzelce pisirip yiyecegi kivama gelecek sekilde ezilerek.


-----------------


Biz aksam ogunu olarak aptamilin gece tahillarini verdik uzun sure. 1 yasina dogru aksam ogununu de gunduz ki gibi yemege cevirdik.


----------------


1 yasina yaklastiginda (10 ay civari) artik menuye bagli kalmiyorduk. ornegin bir ogunde ona tuzsuz kiymali, sebzeli makarna veya kofte veriyorduk.


----------------


Balik : 8. Ayda baslaniyor genelde. Ilk once sebze corbasina koyarak baslandik. Zamanla sebzesini azaltip baligini cogaltarak alistirdik. Kilciksiz lop eti olan baliklar daha uygun. Somon mesela. Bir de dip baliklarindan uzak duruyoruz


-----------------
Kavanoz mamalar: ben disari ciktigimiz zamanlarda meyve ve sebzelerini kullandim. bu konuyu doktorumuza sormustum. Aliskanlik haline getirmeyin (kendi hic hazirlamayip surekli bundan yedirenler de var) ama disari cikarken yaniniza alip yedirebilirsiniz demisti. Milupa, hipp inkiler organik zaten ve hero baby nin de organik olani var.

------------------
Cok onemli buldugum baska bir mevzu ise yiyeceklerin kivamini ve puturluluk oranini gitgide arttirarak cigneme, yutma reflekslerinin gelistirilmesi. Ilk basta kucuk tel suzgecten gecirdigimiz pureleri yavas yavas buyuk tel suzgec, makarna suzgeci, patates ezme aparati, catalla ezme….. Seklinde buyuttuk. Ve kisa zamanda cigneme ve yutmasi gelisti.

------------------
Baska onemli bir mevzu ise kendi kendine yemek yemesi idi. En basindan beri hep kendi yemek yemeye cok istekli oldu Ece. Daha ilk meyve puresini yerken bile ikimizin de elinde birer kasik vardi. 1 yasini doldurdugunda ise artik tamamen ozgur birakmaya basladim. Doke saca herseyini kendi yer oldu. Hele yaz mevsiminde mama sandalyesini balkona koyup, onu da sadece bezle birakip onune meyve tabagini koyuyordum. Vicik vicik ederek, kafasina gozune surerek yiyordu. Ece seftaliyi yemekle kalmayip bir de yuzune maske yapiyor diye dalga geciyordum hatta. Yemegi bitince dogru banyoya goturuyordum. Arkasindan mama sandalyesini ve balkonu yikiyordum. Bu donemin yaz olmasi isimizi kolaylastiriyordu tabi. Kis mevsiminde ise kollu onluklerden giydirip, mama sandalyesinin altina da bir ortu sererek bu isi cozebilirsiniz.
Bu gruptan daha detay bilgiler edinilebilir
------------------
1 yas civarinda gecmeyen gaz sancilari yuzunden gittigimiz bir pediatrik gastroenteraloji porfesorunun tavsiyelerini de eklemeliyim:
  • Kesinlikle kendi kendine yemek yemesine tesvik edin. Bu donemde kilo almayabilir, hatta kilo kaybi olabilir. Kendi kendine yemek yeme aliskanligi edinmesi kilo almasindan daha onemlidir. (biz sansliyiz ki istahi yerinde bir cocugumuz var, istahsiz bir cocugum olsaydi bu tavsiyeye uyabilirmiydim bilemiyorum)
  • Gece beslenmesini (sut, anne sutu, mama her ne ise) 1 yasindan sonra mutlaka kesin. (biz zaten sadece sabaha karsi bir biberon mama veriyorduk. Onu da biraktik. Uykularinin kesintisizlesmesi acisindan cok faydasi olduguna inaniyorum)

29 Aralık 2010 Çarşamba

Cam agacinin onunde bir bebek

Yaklasik 2,5 sene once, kayipla sonuclanan hamileligimin arkasindan, deliler gibi bebek isterken ama her ay husrana ugrarken, nerde nasil hatirlayamadigim bir anda gozumun onune bir goruntu geldi. Bir anda, durup dururken. Bizim evde, cam agacimizin onunde 7-8 aylik kirmizi jileli bir kiz bebek goruntusu. Aglamaya basladim. Tam umitsizlige dustugum zamanda, nasil oluyorduysa biliyordum iste. Yakin zamanda hamile kalacaktim, bir kizim olacakti, ve yilbasinda cam agacinin onune oturtup fotografini cekecektim.

Aynen oyle oldu. Hamile kaldim, kizim oldu ve yilbasinda 8 aylikti. Kirmizi jilesi yoktu ama annesi ona kipkirmizi bir kiyafet giydirip cam agacinin onunde resimlerini cekti.



4 Aralık 2010 Cumartesi

Bir Bucuk yasinda Bir Degisik Haller


Gozumun onunde hergun buyuyen, hergun bebeklikten cikip cocuk olan bir kiz var artik.
Biraz terrible two haller, yarim yamalak konusmalar, komik komik taklit etmeye calismalar..... Her defasinda esimle hayrete dusuyoruz, ne yapacagimizi sasiriyoruz.

Kiyafetlerime kucuk bir ortak cikti
Gecenlerde birgun yatakodasinda bir baktim Ece benim dolaba dalmis eteklerimi ceke ceke askidan indiriyor. "Kizim birak onlari" dedikce daha bir hirslaniyor, guzelim sifon eteklerim yirtilmaktan son anda kurtuluyor (uzun suredir giymiyor olabilirim belki bir gun giyerim canim:) ). Ugrasa ugrasa 4-5 etek indirmeyi basardi sonunda. Sirayla boynuna dolamaya basladi. "Ver hadi artik eteklerimi" dedikce "memmm" (benim) diye boynunun altina sıkıstırdi. Ve resmen bana nispet yapti.
Kiyafetlerime ortak cikacagini tahmin ediyordum ama bu kadar erken baslayacagini tahmin etmiyordum :)

Uc bucuk yasindaki kuzeninin hakkindan geliyor !
Bundan birkac ay once Ata Ece'nin elinden oyuncak almasin, onu aglatmasin diye kollarken bu hafta Ece Ata'nin elinden oyuncak kapip onu aglatti. Kendinden iki yas buyuk abisi, Ece ondan oyuncak alip vermedi diye küstü ve hungur sakir aglamaya basladi. Ata'yi mi avutsak, gulsek mi bilemedik. Cok da karismadik aslinda, bundan sonra hep boyle olacak malum. Nereye kadar karisabiliriz ki?

Hergun yeni kelimeler ogreniyor
Hic beklemedigimiz anda agzindan yeni kelimeler cikiyor. Onceden yeni kelimeler ogrensin diye ugrasan ben, her duydugum yeni kelimede "bunu ne zaman ogrendi acaba?" diyorum ve surekli sasiriyorum. Bazi kelimeleri o kadar komik soyluyor ki tekrar tekrar soyletmek icin ugrasiyoruz. Mesela gecen gun kitapta fok gorup "bu?,bu?" diye sordu, "fok" dedim. Gelin siz tahmin edin Ece nasil soyluyor :)

Yeni yeni jestler ve mimikler
Gecen gun bir baktim, "gel seveyim seni" diyen babama omuz silkiyor. Tamamen icgudusel olarak olmuz silkmeyi ogrenmis, hala hayretler icindeyim.
Yine kendi kendine uydurdugu baska bir hareket ise "benim" hareketi: iki el yumruk yapilip boynun altina sokuluyor. Bir de uzata uzata "meemmmm" deniyor. Eger dikkatimi cekemezse israrla "anneee, anneee" diye cagirip ustune daha bi vurgulu "memmmm" diyor.
Iki gozu ile goz kirpiyor, ah bir de sirin bir yuz hali takiniyor ki surekli goz kirpsin istiyorsunuz.

And the Oscar goes to Ece!
Gecen gun yanimda oyun oynarken son derece tiyatral bir aglama sesi duydum. Bir baktim bizimki gecmis aynanin karsisina aglama calisiyor ! Evet evet bildiginiz bir bucuk yasindaki bebe ayna karsisinda rol calisiyor resmen. Bir sure sessiz sessiz izledim, ne yapacagimi sasirdim. Korkmadim desem yalan olur :) Biraz agliyor, sonra durup aynaya bakiyor yan yan, sonra guluyor. Offf off yandik ki ne yandik.....

Bir ayakkabi delisi
Tamam bana cekti filan ama ben sanmiyorum birbucuk yasinda da boyle oldugumu. Kendi parami kazanmaya basladigimdan bu yana bu kadar ayakkabim oldu. Yirmiucumden sonra basladi yani bu ilgi bende. Bizim minik hatun bir bucuk yasinda ve simdiden AVM lerde ayakkabi vitrinlerine yapisiyor, kazara ayakkabi denetmeye ve onu cikarip almamaya kalkarsak kiyametler kopuyor. En cok kullandigi kelimelerden biri "aytabı". Buyuk kucuk farketmiyor, gordugu ayakkabiyi ayagina denemeye kalkiyor.

Agzinin tadini biliyor
Ek gidaya basladigindan beri onune koyduklarimi lop lop goturen kizim artik sadece disine dokunanlari yiyor. Eger yemegi reddettiyse de ne oyun, ne baska birsey fayda etmiyor. Yemegin sekline bile karar veriyor. Mesela gecen gun ona omlet kendime de haslanmis yumurta yapmistim, benim tabagimdaki haslanmis yumurtayi gorunce omletini yememek icin resmen cingar cikardi. Ne mi oldu? Tabi ki ben omleti yedim o da benim yumurtami!

En guzelini en sona sakladim : Artik gaz gidiyor mu ne??
Bilenler bilir Ece'nin bir turlu cozemedigimiz bir gaz problemi vardi bugune kadar. Sut urunlerini hic birsekilde, bazen bakliyati ve bazi meyve sebzeleri de tuketemiyordu. Bana bircok kisinin de soyledigi gibi sabir gerekiyormus. Ondokuz ayini doldurdugu bugunlerde artik gaz sorunumuzun sonlarina geldik gibi gorunuyor. Artik kucuk kucuk peynir ve yogurt yiyoruz. Darisi sutun de basina. Aslinda bunu yazmaya bile korkuyorum ama Ece'nin bu donemini paylasirken bunu atlamak olmazdi zira bu gaz konusu yasam kalitemizi cok dusuren bir unsurdu.





13 Kasım 2010 Cumartesi

Bir kek hikayesi....

Canim kocam son zamanlarda bir hobi tutturdu. Kek yapmak! Kendisi kek sever bir insandir, bakti karisindan is yok. Ayda yilda bir aklina gelecek de kek yapacak, o da kabarir mi kabarmaz mi belli olmayacak. Iyisi mi ben kendim giriseyim bu ise dedi herhalde.
Ortalama haftada bir kek pisirir oldu son zamanlarda. Yeni tarifler deniyor, neyli isterim diye bana soruyor ve ortaya muhtesem, puf puf kekler cikiyor. Hatta gecen hafta ertesi gun arkadaslarim gelecegi icin aksamdan kendisine elmali kek yaptirmisligim bile var. Yiyenler pek begeniyor, tarif filan soruyorlar.
Bir de ufaktan bir gizem yapiyor, ne koyuyorsun icine diyorum. Gulerek "sevgi" diyor. Detaylari vermiyor. Aslina bakarsaniz benim de isime geliyor, neme lazim al su tarifi bugun de sen yap filan der :)
Dun aksam benim ozel istegim uzerine yine muhtesem bir kek yapti. Cikolatali islak kek! gecenin onbirinde cildirmis gibi iki dilim yedim. Sabah kalktim kahvalti yerine bir dilim daha huplettim. Ogleden sonra iki koca dilim daha. Yatmadan once bir dilim daha yesem mi acaba?
Bu muhtesem kekin bir dilimindeki kaloriyi ogrenmek bile istemiyorum, aslinda feci vicdan azabi icindeyim. Amaannn bosvereyim dimi, batti balik yan gider :)) Ben bir dilim daha kesmeye gidiyorum.....
Bu da o muhtesem kekin fotografi (isik biraz kotu oldugundan cok iyi cikmamis, idare edin artik)
Yarisi hala dolapta, acele eden yetisir :)

24 Ekim 2010 Pazar

Kitap sobesi

Daha kimseciklere blogumdan bahsetmeye cesaretim yokken, "Ay yapabilir miyim, yapamaz miyim?" derken, ben kesin sallarim bu isi, post yazmam kalir biryerlerde bu blog ......kaygilari yasarken Basak beni sobeleyince pek bi blogger hissettim kendimi :)

Eh Basak sobelemis madem yazmam lazim dimi ama.

Su anda 17 aylik olan Ece, dogdugundan beri "aman ilerde kitap sevsin, simdiden alissin, agac yasken egilir" mantigi ile bircogumuzunki gibi bezden mezden eline kitap tutusturulmus bir bebe. Ilk baslarda her ne kadar dis kasiyici olarak kullanmis olsa da sonradan kitaplarin bakilmak icin oldugunu anladi. Eh biraz kitap heba ettik ama olsun :)

Biz daha hikaye kitaplarina pek gecemedik. Bir heves Tubitak yayinlarindan Ruzgarli Bir Gun, Yuvada, Doktorda, vs... almis olsam da nedense bunlar Ece'nin bir turlu ilgisini cekmedi. Ilk sayfayi bile zar zor tamamlayabiliyoruz. Hemen eline alip sayfa karistirmaya calisiyor. Tabi bu hikaye kitaplari mukavva kitaplara benzemiyor ve hemencecik yipraniyor. Ben istiyorum ki Ece yanima otursun, ben okuyayim, ona resimleri gostereyim, o "bu?, bu?" diye sorsun. Ama anladim ki daha biraz erken bu is bizim icin. Ben de ne yapayim? Bu seriyi toplayip yukaridaki kitap rafimiza koydum. Bir sure sonra tekrar ortaliga cikarmayi planliyorum.

Ozellikle getirip getirip okuttugu tek bir hikaye kitabi var , o da " Yaramaz Fildo" . Boncuk Gozler serisinden bir kitap. Bir arkadasimin, kizi buyudugu icin bize verdigi kitaplardan. Boncuk Gozler serisinin ozelligi, her kitabin kahramaninin gozlerinin fildir fildir oynayan yapistirma gozlerden olmasi. Biz Ece'nin kitabi bu kadar sevmesinin sebebini bu gozler diye tahmin edip serinin 1. kitabini da aldik. Ama yok, o kesinlikle bu kadar ilgi cekmedi. Zaten sonradan Ece Fildo'nun gozlerini oyup, onu korku filmi kahramani haline getirince de iyice anlamis olduk ki; hikmet fildir fildir oynayan gozlerde degilmis :) Ece Fildo'nun hop hop ziplamasini sevmis.

Bunun disinda Ece'nin en cok ilgisini ceken kitaplar :
  • Hani su kalin mukavva , resimli sozcuk kitaplari var ya onlar favorimiz. Bizdekiler; Ilk Sozcuk Kitabim ve Ilk 100 sozcuk. Defalarca "Bu?, Bu?" diye sora sora bakiyoruz kitaplara.
  • Sonra bir de Ce-eeeee serisi var : Ce-eeeee!Uyku Zamani , Ce-eeeee! Haydi Beni Bul , Ce-eeee Banyo Zamani. Kulakciklari acip acip bikmadan usanmadan ce-eee yapiyoruz.
  • Bir tane de sesli kitabimiz var; Pitircik Sekilleri Ogreniyor. Gordugu yerde mutlaka dugmesine basiyor. Gerci icindeki yazilari hic okumadik su ana kadar, Ece daha cok kitabin caldigi sarkilarla ilgileniyor. Bu kitap sayesinde "Yaramaz Yumurcak" ve "Arap Kizi" sarkilarinin melodilerini mirildaniyor, sozlerini de benzetmeye calisiyor.
  • Yine Olcay ablamizin buyudugu icin verdigi kitaplardan Vucudum ve Orman Hayvanlari en sevdiklerimizden.
Bizim kitapligimiz simdilik bu kadar, Ece biraz daha buyudugunde insallah "Sunlari severek okuyoruz." diyebilecegimiz kitap postlarimiz olur.

Soru: Sobelendikten sonra sobelemek racondan midir? Deneyimli blogcular bi el ativerin su acemi blogcunun sorusuna bakiyim? :))

20 Ekim 2010 Çarşamba

Is basa dusunce... Ve Pirasali Ispanakli Muffin Tarifi

Annemin burda olmasindan cesaret alip yazlik kislik degistirmek icin hurclari asagi indirdim ve pazardan biiiir suru alisveris yaptim. Tursuluk malzemeler, sebzeler, vs.... Ama aksaminda annem yengesinin vefat haberini alinca cenazeye katilmak icin acilen Adapazari'nin yolunu tuttu.

Hal boyle olunca is basa dustu ve icimdeki hamarat evkadini ortaya cikti. Once yazlik kislik degistirildi. -Yaz basinda verilecek o kadar sey ayirmistim ki ilk defa bu yazlik kislik degisiminde verecek pek esya bulamadim. Demek ki bu yaz tutumlu davranip ivir zivir almamisim. Aferin bana!-

Ece uyuduktan sonra mutfaga gecildi. Aksamdan haslanan pancarlar tursu yapildi. Kabak tatlisi ocaga koyuldu. Boool camurlu ispanaklar sayamadigim kadar su yikandi. Pirasali-Ispanakli- Misir unlu muffin alelacele yapilip firina atildi. Cay demlendi. Mutfak toparlandi.

Pisen muffinleri ve cayimi alip Nurturia basina oturmam 5 dk. olmustu ki Ece uyandi. Eh napalim hem hamaratlik hem keyif birarada olmuyormus. Keyfi yarinki ogle uykusuna kadar erteledik bu durumda.

Bahsi gecen muffinler sebze yemeyen cocuklara sebze yedirmek icin birebir. Hem icinde misir unu da var. Denemek isteyenler icin buyrunuz tarifi:

Pirasali Ispanakli Muffin
1/2 cay bardagi sivi yag
2-3 Pirasa
Buyukce bir kase dogranmis ispanak
Ceyrek demet maydonoz
Ceyrek demet taze nane (yoksa kuru nane de olabilir, ben balkonda yetistirdigim icin her daim taze nane kullanma luksune sahibim :))
1 su bardagi misir unu
1 su bardagi un
2 yumurta
1/2 su bardagi sut
1 paket kabartma tozu
tuz
istege gore
karabiber
pul biber

Pirasalar ince ince kiyilip siviyagda kavrulur, pembelesince ince kiyilmis ispanaklar da eklenip 2 dakika daha kavrulur. Soguduktan sonra derin bir kaba alinir. Uzerine misir unu, un, kabartma tozu, yumurta,..... ve diger malzemeler eklenip kasik yardimi ile karistirilir. Karisim kek hamurundan biraz daha koyu kasikla alinabilecek kivamda olmalidir. Birer kasik kadar muffin kaplarina koyulup 170 C'de isitilmis firinda uzerleri kizarana kadar pisirilir.(20-25 dk. civarinda)
Afiyet olsun

Not:
  1. pirasa ve sipanak yerine farkli sebzeler de kullanilabilir. Orn.: Rendelenmis kavrulmus havuc, kavrulmus pazi, az haslanmis brokoli,..... gibi
  2. Karisimin icine sebzelere ilave olarak peynir de eklenebilir.


Kabak tatlisi yapmadan ayridigim bir dilim kabak ile de Ece'ye balkabagi corbasi uydurdum. Pek guzel oldu, ben de goturdum bir kase.

Kabak corbasi:
1 dilim balkabagi
1 sogan
2 yemek kasigi un
2 lt. su
1 cay bardagi sut (istege gore daha fazlasi da olabilir, ben Ece'nin gaz sorunu yuzunden daha fazlasina cesaret edemedim)

Soganlar yemeklik dogranir ve yagda biraz kavrulur. Balkabaklari 1 cm. buyuklugunde kup kup dogranir (blenderdan gecirmeyecekseniz rendelenebilir) ve soganlara ilave edilir. Kisa sure birlikte kavrulduktan sonra uzerine su ilave edilip kaynamaya birakilir. 1 kasede sut ve un topaklar gidene kadar karistirilir. Su kaynadiktan sonra sut+un karisimi sicak su ile ilistirarak ilave edilir. Kaynayana kadar karistirilir. Kaynadiktan sonra alti kisilip birkac dakika daha pisirilir. (ben kabaklari buyuk attigim icin blenderdan gecirdim, rendelerseniz bu hali ile servise hazirdir)
Afiyet olsun.




3 Ekim 2010 Pazar

Victor(ia) Levi'de harika bir gece...

Moda Victor Levi'de bulustuk, gulduk, eglendik, dedikodu yaptik, ictik, guzellestik :)
Birbirinden tatli , hossohbet Nurturia annesi ile super bir gece gecirdik.
Ece dogdugundan beri yalniz disari ciktigim cok azdir. Gece yalniz disari ciktigim da ikidir. Ilki de yine Nurturia anneleri ile Mayis ayinda olmustu. Insan bebegi ile ne kadar muhtesem zaman gecirirse gecirsin arada bir kendi kendine olmak istiyor. Birakin disari cikmayi ozlemeyi yalniz araba kullanmayi, arabada yuksek sesle muzik dinlemeyi, trafik sıkıstıgında "eyvah simdi aglar mi?" stresi yasamadan sadece trafik stresi yasamayi bile ozlemisim. Insanin arada bir cocuktan onceki hayatina kacamak yapmasi gerekiyormus, bu insani yeniliyormus. Bu tarz kacamaklari daha sık yapmak umidi ile....

Not 1: Gecenin sonunda kahkahadan karnimizin agrimasina sebep olan Tugce'ye ayri bir tesekkuru borc bilirim :).......
Not 2: Victoria, Aysegul'un Victor Levi'de Nurturia demek istemesi uzerine cikmis melez bir sozcuktur. Kullanim hakki kendisine aittir :)